Ana SayfaAileGüneş lekeleri kâbusunuz olmasın!

Güneş lekeleri kâbusunuz olmasın!

-

Güneşin lekeleri güneşin zararlı etkilerinden biridir. Güneş lekeleri olanlar bu soruna çare olur düşüncesiyle her ürünü deniyorlar. Ancak güneş lekeleri farklı farklıdır ve hepsi için tek bir çözüm yolu yoktur. Güneş lekelerinden kurtulmak isterken cilde daha fazla hasar verebilecek yöntemlere başvurmamak gerekir. Dermotoloji Uzmanı Dr. Buket Pençe güneş lekeleri hakkında bilgiler verdi.

Güneşin bizi rahatlatıcı, mikropları öldürücü, kemikleri güçlendirici yararlarının yanında, derimize zararları da bulunmaktadır. Deriyi kırıştırması, güneş lekesi ve deri kanserlerine neden olması güneşten çok ciddi korunmamızı gerektirmektedir. Ayrıca dünyamızı etkileyen iklimsel değişiklikler, güneş ışınlarının güçlenmesi, atmosferdeki ozonun azalması, delinmesi de güneşten korunmanın önemini artırmaktadır.

Güneş lekeleri neden ve nasıl oluşuyor?

Güneş ışınlarının deride leke yapan grubu, ultraviyole(mor ötesi) ışınlarıdır. Ultraviyole A(UVA), bu grubun en uzun dalga boylu ve en çok bronzlaştıranıdır(pigmentojen). Yaz ve kış aylarında tüm gün UVA’ya maruz kaldığımız için, güneşle derimize renk veren melanin maddesinde değişiklik, bu maddeyi yapan melanosit dediğimiz renk hücrelerimizde artış ve buna paralel olarak melanin yapımında da artış olmaktadır. Böylece derimizin rengi koyulaşmaktadır(hiperpigmentasyon). Renk koyulaşması sırasında deri kalınlaşarak ışıktan korunmaya çalışmakta, bu da deri altındaki yağın akamaması nedeniyle akne(sivilce) artışına ve terin akmaması nedeniyle ise isilik(miliaria) oluşumuna yol açmaktadır.

Güneşin neden olduğu leke çeşitleri neler?

  1. Çiller: Özellikle yüzde görülmekle birlikte güneş gören tüm vücut bölgelerinde oluşan küçük, kahverengi lekelerdir. Genellikle açık tenli ve açık göz rengi olan kişilerde görülür. Sıklıkla ilk 3 yaşta ortaya çıkarlar. Genetik yapımız, yani aile büyüklerinde böyle lekeler olması bizde de çil görülme olasılığını artırmaktadır. Kış aylarında renkleri açılmakta, sayıları azalmaktadır. Açık ten rengi, kızıl saçla birlikte çillerin bulunması da bir kişide deri kanseri riskini artırmaktadır.
  2. Lentigolar: Yine güneş veya ışık gören yerlerde oluşan ancak çillerden daha büyük lekelerdir. Kışın sayıları azalmamaktadır. Yani çiller gibi güneşten uzak kalmakla kaybolmamaktadırlar. Kenarları düzensiz, renkleri homojendir. Zamanla koyulaşabilirler. Karaciğer lekeleri, yaşlılık lekeleri de denmektedir. Fakat lekelerin karaciğerle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır.

Açık renk derililerde, sarışınlarda, orta yaş üstünde daha çok görülmektedir. Çok sayıda lentigosu olan kişilerde melanom riski 3-4 kat artmaktadır.

  1. Açık renkli lekeler(Hipomelanoz): Kol ve bacakların alt kısımlarında yuvarlak, birkaç milimetre çapında, beyazımsı lekelerdir.
  2. Melazma(Kloazma): Gebelik maskesi de denen, yüzde görülen, yaygın, değişik şekiller gösteren koyu renkli lekelerdir. Daha çok ergenlik sonrası ve kadınlarda görülür. Koyu renkli kişilerde daha sıktır. Güneşe maruz kalınca renkleri koyulaşır, güneşten uzaklaşınca açılırlar. Çok sık görülen ve önemli bir kozmetik sorun olan melazmada kişinin derisini ışığa karşı duyarlı hale getiren iç veya dış çeşitli nedenler bulunmaktadır. Bu nedenlere foto duyarlandırıcılar denmektedir. Gebelikteki hormonal değişiklikler, menapozda östrojen kullanımı, yumurtalık ve tiroid hastalıkları, kozmetikler, yiyecekler, bazı ilaçlar deriyi ışığa duyarlı hale getirirler(fotosensitivite). Işık duyarlılığı yapan ilaçlar şu gruplarda bulunmaktadır:

Doğum kontrol hapları, sakinleştiriciler, anti kanser ilaçlar, idrar söktürücüler, mantar ilaçları, antibiyotikler, kalp ilaçları, şeker ilaçları, sivilce ilaçları, sıtma ilaçları, vitaminler(B6) ve ağrı kesicilerdir.

Işık duyarlık yapan besinler ise; havuç, kereviz, dereotu, limon, bergamut, baklagillerdir.

5.Dıştan bazı maddelerin temasıyla oluşan lekeler: Bazı kozmetikler, parfümler, güneş koruyucular (PABA, Parsol, cinnamat, benzofenon), sinek kovucular, antiseptikler (klorhexidin), mantar kremleri(buclosamide), ağrı kesici kremler, anti bakteriyel ve anti viral(asiklovir) kremler, kolonya, katran ve bazı bitkiler (incir, limon, maydanoz, çimen) deriye temas ettikten sonra bu bölgeler güneş görürse temas bölgesine uyacak şekilde önce kızarma, bazen sulanma ve sonra koyu renk lekelenme olmaktadır.

Güneş lekelerinden korunmak için neler yapılabilir?

Korunmak için yapılabilecek en önemli şey, gün boyunca en az SPF=30 koruma faktörlü güneş koruyucu krem kullanılmasıdır. SPF nin ultraviyole B ye karşı koruyuculuğu gösterdiği ve ultraviyole A ya karşı da koruyuculuğu olan ürünlerin kullanılmasının gerektiği unutulmamalıdır. Foto sensitif kişilerde en etkili güneş kremleri çinko oksit ve titanyum dioksit içeren fiziksel koruyucu kremlerdir. Güneş koruyucu kremleri 3 – 4 saat aralarla ve terledikten, havuz ya da deniz sonrası tekrarlamak çok önemlidir.

Ayrıca şapka kullanmak, güneş koruyucu giysiler giymek, güneşe çıkmamak da korunma yöntemlerindendir. Bu önlemler çocukluk yaşlarında başlamalı ve ömür boyu sürdürülmelidir.

Leke tedavisinde hangi yöntemler kullanılıyor?

Tedavide ise kremler, soyma (peeling) ve lazer kullanılmaktadır.

İlaçlar, besinler, kozmetikler ve gebelik gibi nedenlerle oluşan lekelerin tedavisinde glikolik asit, retinoik asit, askorbik asit, hidrokinon, azelaik asit, kojik asit gibi maddeler içeren kremlerden yararlanılmaktadır. Kremlerin deriyi tahriş etmemesine (kızartmaması, soymamasına) dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü tahriş olmuş deri güneşe karşı duyarlı hale gelerek yeniden leke oluşmasına müsait hale gelmektedir. Kemlerin soyarak değil, lekeyi soldurarak tedaviyi sağlamaları tercih edilmelidir. Bu lekelerin tedavisinde peeling veya lazer kullanılması bazen lekenin koyulaşmasına yol açabilmektedir. Tüm çabalara rağmen foto duyarlanma sorununun nedeni bulunup bu sorun ortadan kaldırılmadıkça lekelerin tekrarlama riski bulunmaktadır.

Çil ve lentigo tedavisinde ise asitlerle (triklor asetik asit, fenol gibi) soyma, lazer ve kriyoterapi(dondurma yöntemi) kullanılmaktadır. Ancak tedavi sonrası güneşten korunulamazsa çiller ve lentigolar tekrar oluşabilmektedir.

Lazerlerden Erbium YAG ve karbondioksit lazer lekeleri soyarak gidermektedir. KTP, Nd:YAG, Alexandrite gibi kalite anahtarlı (Q switched) lazerler ise deriye zarar vermeden pigmenti patlatıp, küçük parçalara ayırarak lekeleri tedavi etmektedir. Bu lazerlerin diğerlerinden üstünlüğü çok kısa (nano saniye) atış sürelerine sahip olmaları, lekenin derinliğine ve rengine göre dalga boyunun değiştirilebilmesidir. Intensive Pulse Light (IPL) cihazları da tedavide kullanılmaktadır.

Güneş lekelerinin tedavisinden önce ve sonra en az 1er ay güneşten uzak kalmak sonucun daha iyi olmasını sağlamaktadır.

Lekelere lazer tedavisi uygulandığı anda hastanın lekesi koyulaşmakta, ince bir kabuk oluşabilmekte, ortalama 15 gün sonra açılma başlamakta ve sonuç 6 – 8 hafta sonra ortaya çıkmaktadır. Lazer tedavilerinin seans sayısı lekenin koyuluğu arttıkça artmaktadır. Yani açık renk lekeler 1 seansta kaybolabilmekte ancak koyu renk lekeler için 4- 6 kez lazer uygulanması gerekebilmektedir.