Özel öğrenme güçlüğü olarak da adlandırılan Disleksi, çocuklarda ve erişkinlerde görülen, okulda akademik başarıda düşüş ve uyum sorunları şikâyetleriyle çocuk ruh sağlığı kliniklerine en sık başvuru nedenlerindendir. Bu tür başvurularda mutlaka disleksi akılda tutulmalı ve değerlendirilmelidir. Disleksi dinleme, düşünme, okuma, yazma, konuşma, anlama ve matematik becerilerinin kazanılmasında önemli güçlükler doğuran kendini idare edememe, sosyal olarak uyum sağlayamama, yaşına ve zekâsına uygun başarı gösteremeyen bireylerdeki durumu tanımlar.
Disleksinin sebebi nedir?
Özel öğrenme güçlüğünün nedenleri henüz tam olarak bilinmemekle birlikte yaygın kanı, çeşitli genetik ve çevresel etmenlerle belirlenen, biyolojik temele dayalı bir işlevsel bozukluk olduğu yönündedir. Doğum öncesi annenin yetersiz beslenmesi, geçirdiği enfeksiyonlar, ilaç kullanımı, sigara kullanımı ya da doğum sırasında yaşanan bazı komplikasyonlar da sebep olabilmektedir. Doğum sonrası uzamış sarılık, travmalar, enfeksiyonlar da çevresel nedenler olarak gösterilmektedir. Genetik yatkınlığı olan bebeklerde bu çevresel etkenlerin bebeği etkileyerek özel öğrenme güçlüğü yani disleksiye neden olduğu ileri sürülmektedir. genetik yatkınlığa baktığımızda ebeveynlerden birinin dislektik olması bebeğin de risk oranını arttırır.
Özel öğrenme güçlüğü DSM Tanı Ölçütleri’ne göre sınıflandırılır. Buna göre, zekâsı normal olmasına karşın kişinin okuma, anlama, yazma, matematiksel işlemler, akıl yürütme gibi konularda güçlük çekmeleri ve gerekli girişimlere karşın bunun hâlen sürüyor olması gerekir. Okul becerileri, kişisel uygulanan başarı ölçümleri ve klinik değerlendirmelerde yaşının altında performans göstermesi gerekmektedir. Yaşı 17 ve üzeri olan bireylerde belirgin öğrenim güçlükleri değerlendirilmelidir ve tabii ki öğrenmeyi zorlaştıran diğer nedenler ortadan kaldırılmalıdır.
Disleksi belirtileri nelerdir?
- Harflerin bazen de tüm sözcüklerin ters çevrilmesi ve birbirine benzer sesleri karıştırma.
- Sayma gibi sıralı öğrenilmesi gereken bilgileri karıştırma.
- Yönünü saptayamama, sağ ve solu karıştırmaya bağlı oyunlarda sorunlar yaşama.
- Öğrenilenleri çabucak unutma.
- Zaman kullanımda bozukluk.
- Derinlik algılamada sorun vardır.
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sıklıkla birlikte görülür.
Özel öğrenme güçlüğü olanların bu bulguların hepsini taşımaları gerekmez. Bazılarını göstermesi tanı için yeterlidir.
Özel öğrenme bozukluğu alt tipleri nelerdir?
1-Okuma bozukluğu:Bu bireyler doğru okuma, okuduğunu anlama, akıcılık gibi konularda sorun yaşarlar.
2-Yazılı anlatım bozukluğu: Harf yazma, harf söyleme, dil bilgisi, yazılı anlatım ve düzen konusunda zorluk çekerler.
3-Matematiksel bozuklukla giden özel öğrenme güçlüğünde ise kişinin sayı algısı, doğru hesap yapması, sayıları eşleştirmede sorun yaşanır.
Disleksi, yani özel öğrenme güçlüğü toplumda %5 ila %18 arasında değişen oldukça yüksek bir görülme oranına sahiptir. Disleksi bir zeka geriliği değildir. Bunu karıştırmamak gerekir. Özel öğrenme güçlüğü tedavi edilmezse erişkin dönemde de bulgular devam eder. Bu sebeple disleksiden şüphelenildiği durumlarda mutlaka bir çocuk ruh sağlığı hekimine başvurmak gerekmektedir. Bu durum genellikle tek başına seyretmez ve başka durumlar ve hastalıklarla da birlikte görülebilir. Bunların ayırt edilip doğru tedavinin uygulanması gerekmektedir.
Disleksi (Özel Öğrenme Güçlüğü) tedavisi nasıldır?
Tanı koyulduktan sonra tedavi için kapsamlı ve çeşitli alanların birlikte çalışmasını gerektiren bir plan oluşturulmalıdır. Çocuğa uygun olan bir düzeyden başlayarak yeniden okuma, yazma ve aritmetik beceri için özel düzenlenmiş eğitim verilmelidir. Sadece dislekside etkin olarak kanıtlanmış bir ilaç yoktur ancak birlikte görülen hastalıklar özellikle DEHB (Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) için mutlaka gereken tedavi uygulanmalıdır.
Daha detaylı bilgi için videoyu izleyebilirsiniz.