Ana SayfaAileTüp bebek tedavisi hakkında merak edilen sorular ve yanıtları

Tüp bebek tedavisi hakkında merak edilen sorular ve yanıtları

-

Kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermin laboratuvar ortamında birleştirilerek kadının rahmine tekrar transfer edilmesi tüp bebek tedavisi olarak adlandırılır. Tüp bebek tedavisi sayesinde infertilite sorunu yaşayan her 10 kadından 7-8’inde hamilelik gerçekleşebiliyor. “Hatalı bilgiler nedeniyle çiftler hekime geç başvurabiliyor, bunun sonucunda tedaviden olumsuz sonuçlar alınabiliyor. Dolayısıyla infertilite sorununda sanal ortamdan edinilen veya eş dosttan duyulan bilgilerin doğruluğu mutlaka sorgulanmalı ve hekime geç kalmadan başvurulmalıdır.” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, toplumda tüp bebek tedavisi hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Tüp bebek hakkında merak edilenler

İlk tüp bebek denemesinde başarı şansı düşük müdür?

İlk tüp bebek denemesinde başarı şansı düşük olduğuna dair halk arasında yanlış bir söylenti var. Oysa hastaya özel uygulanacak ve titiz bir takiple uygulamada en yüksek başarıyı ilk denemede de yakalamak mümkün oluyor.

Tüp bebek tedavisiyle mutlaka ikiz veya üçüz doğum olur mu?

Tüp bebek tedavisiyle mutlaka ikiz veya üçüz doğum olmaz. Kadın 35 yaşından genç ise ilk iki denemede tek embriyo transfer hakkı vardır. 35 yaş üstünde ve 2 deneme sonrasındaki denemelerde sadece 2 embriyo transfer edilebiliyor. Tüp bebek uygulamalarında bu kurallar nedeniyle çoğul gebelik görülme sıklığı düştü. Bazı nadir uygulamalarda tek yumurta ikizi oluşumu tek embriyo transferinden sonra da olabiliyor.

Tüp bebek tedavisiyle her yaşta hamile kalınabilir mi?

Bu inanış da ne yazık ki yanlış. Kadının yaşı çok önemli! Toplumdaki yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavisiyle her yaşta hamile kalmak mümkün olmuyor. Öyle ki 35 yaşın üzerinde olan kadınlarda yumurta kalitesinde, dolayısıyla hamile kalma başarısında anlamlı derecede azalmalar görülüyor. Özellikle 40 yaş üzerindeki kadınlarda hamilelik oranlarının oldukça düşük düzeyde görülüyor. Ayrıca hamile kalınsa dahi düşük oranlarında ve down sendromu riskinde önemli artışlar oluyor. Bu nedenle 25 – 30 yaş aralıklarında hamile kalınması çok önemlidir.

Tüp bebek tedavisi ağrılı bir tedavi yöntemi midir?

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar yumurtalıklarda biraz büyüme yapabiliyor ve buna bağlı olarak hafif hassasiyet ile ağrı gelişebiliyor. Ancak yumurta toplama işlemleri anestezi altında gerçekleştiriliyor, dolayısıyla ağrı hissedilmiyor. İşlem sonrasında kısa süre devam eden baskı ve dolgunluk hissi gelişebiliyor. Ayrıca embriyo transferi de doğru uygulandığında ağrıya neden olmuyor.

Tüp bebek tedavisi sonrasında hamilelik süresince yatmak gerekir mi?

Embriyo transferinden itibaren istirahat etmenin bir faydası gösterilmemiştir. Sadece transfer işleminin yapıldığı gün istirahat edilmesi yeterli gelecektir. Hamile kalınması durumunda normal hamileliklerden farklı bir şey yapmak gerekmiyor. Dolayısıyla 9 ay yatılması söz konusu olmuyor.

Tüp bebek tedavisiyle mutlaka hamile kalınır mı?

Tüp  bebek tedavisinin başarısı hastadan hastaya oldukça değişkenlik gösteren bir durum. Genellikle her 10 hastadan 7 – 8’inde hamilelik oluşabiliyor. Her anne adayı yüzde 100 hamile kalacak diye bir durum maalesef mümkün değildir. Kadının yaşı ve yumurta rezervleri ile erkekteki sperm değerlendirmeleri tedavinin başarısındaki en önemli faktörlerdir. Tüm değerlendirmeler yapıldıktan sonra başarı ihtimali konusunda çift özelinde daha anlamlı rakamlar verebilmek mümkün olabilir.

Tüp bebek tedavisi ile doğan bebeklerde sakatlık riski var mı?

Tüp bebek tedavisi hamileliğe yardımcı olan bir üreme yöntemidir. Dolayısıyla bebekler doğal yolla oluşan hamileliklerde görülen oranda anomali riski taşıyorlar. Ayrıca uygun vakalarda embriyo genetik taraması da yapılabiliyor.

İnfertilite sorunu kadından kaynaklanıyordur. Dolayısıyla tüp bebek tedavisinden önce sadece kadınlar mı tedavi görür?

Yapılan çalışmalarda; infertilite sorunu yaşayan çiftlerin yüzde 40’ında kadın, yüzde 40’ında erkek ve yüzde 20’sinde ise hem kadın hem erkekte problem olduğu tespit edilmiş. Yani, kadın ve erkeğe bağlı nedenler eşit oranda görülüyor. Bu nedenle yapılan değerlendirmelerde sadece kadın üzerine odaklanılmıyor ve çiftin aynı anda değerlendiriliyor.

Erkeğin sperm değerlerinde problem varsa çocuk sahibi olabilir mi?

İleri yaş, sigara kullanımı, obezite, bazı ilaçlar ve kronik hastalıklar erkeklerde sperm değerinin düşmesine neden olabiliyor. Normal yollarla hamilelik elde edilemezse spermin sayısını ve kalitesini arttırmak amacıyla erkeğe bazı ilaç tedavileri önerilebiliyor. Eğer menide hiç sperm yoksa ya yollar tıkalı oluyor ya da üretim az veya hiç olmayabiliyor. Bu durumda testislerden iğnelerle veya mikroskop altında yapılan ufak bir kesiyle kanallardan sperm bulunabiliyor ve hamilelik elde edilebiliyor. 

Hormon değerleri normal aralıklarda ise kolaylıkla hamile kalınabilir mi?

Yumurtalık rezervlerine yönelik testlerin normal değerlerde çıkması olumlu bir sonuç olsa da anne adayının yaşı daha önemlidir. Keza yumurtalık rezerv testlerinin düşük olması da anne adayının hamile kalamayacağını göstermez. Sadece kısıtlı zaman nedeniyle sürecin doğru yönetilmesi gerektiğini gösterir.