Ana SayfaHaberİyi bir ebeveyn olmadığını düşünenlerin ilk nedeni vakit yetersizliği

İyi bir ebeveyn olmadığını düşünenlerin ilk nedeni vakit yetersizliği

-

Duygusal İhtiyaçlara Yönelik Anne Baba Tutumu Araştırması sonuçlarına göre;İyi bir ebeveyn olmadığını düşünenlerin ilk nedeni vakit yetersizliği. Türkiye’de çocuklarıyla sorun yaşayan her on ebeveynden yalnızca birinin uzman desteğine başvurduğu da ortaya çıkan diğer bir sonuç. Araştırmanın geneline bakıldığında çıkarılabilecek bir diğer sonuç ise; Şimdiki ebeveynler kendi anne ve babalarından gördükleri davranışları çocuklarına uyguluyor olmaları.

İyi bir ebeveyn olmadığını düşünenlerin ilk nedeni vakit yetersizliği

GfK’nın 15 ilde 1241 kişi ile yaptığı kapsamlı ‘Duygusal İhtiyaçlara Yönelik Anne Baba Tutumu Araştırması’nın sonuçlarını GfK Tüketici Deneyimleri Genel Müdürü Fulya Durmuş açıkladı.

İyi bir ebeveyn olmadığını düşünenlerin ilk nedeni vakit yetersizliği

Araştırmaya göre ebeveynlerin %82’si çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını karşılama konusunda kendilerini başarılı bulduklarını belirtiyor. Başarılı olmadıklarını düşünen ebeveynlerin %40’ı “çocuğuma yeterince vakit ayıramıyorum”, %35’i “ekonomik ve sosyal imkânlarım yeterli değil”, %26’sı “eşimle ilişkimdeki sıkıntılar nedeniyle” ve %24’ü ise “çocuğum zor bir çocuk olduğu için” cevaplarını veriyor.

Kişilerin %80’i ücretsiz kamu desteğinden habersiz

Araştırma kapsamında 1-18 yaş arası çocuğu olan ebeveynlere “Bugüne kadar çocuğunuzla iletişim sorunları yaşadığınızda bir uzman desteği aldınız mı?” sorusu yöneltildi. Sonuçlar çocuklarıyla iletişim problemi yaşayan ailelerin sadece onda birinin uzman desteğine başvurduğunu gösteriyor. Destek almayanlara bir uzmandan destek almak ister miydiniz diye sorulduğunda ise %73’ü gerek duymadığını belirtiyor. Ücretsiz kamu desteğinden haberdar olan kişilerin oranı ise sadece %20.

Çocuklarla olumlu iletişimin bileşenleri

Araştırmaya katılan, 1-18 yaş arası çocuğu olan ebeveynlerin yarısı çocuklarını yargılamadan dinlediklerini ve onların her zaman doğruyu söylediğine güvendiklerini belirtiyorlar. “Sözümü dinlemediğinde normal ses tonumla konuşarak onu ikna etmeye çalışırım.” diyen ebeveynlerin oranı ise %48. Ebeveynlerin %44’ü çocuklarına karşı yanlış bir davranışta bulunduğunda özür dilediğini ve sözünü dinlemediğinde hoşgörü ile yaklaştığını belirtiyor.

Çocuklarla olumsuz iletişimin bileşenleri

Her 5 ebeveynden en az biri sözü dinlenmediğinde çocuklarına ceza verdiğini ve sesini yükselterek konuştuğunu söylüyor. Çocukluğunda söz dinlemediğinde ailesinden küfür duyduğunu ifade edenlerin %27’si de çocuğuna küfür ettiğini belirtiyor. Çocukluğunda ailesinden küfür duymayan ebeveynler arasında ise çocuğuna küfür ettiğini belirtenlerin oranı %7’ye düşüyor.

Çocukluğunda kardeşinin/kardeşlerinin veya yakınındaki başka çocukların olumlu davranışları örnek gösterilerek onlar gibi davranılması öğütlenen ebeveynlerin %30’u çocuklarına da aynı şekilde davranıyor. Ailesi tarafından bu davranışa maruz kalmayan ebeveynler arasında ise bu oran %8’e düşüyor.

Çocukluğunda büyüklerinden “Beni seviyorsan ödevini bitir” sözünü duyan ebeveynlerin %64’ü çocuklarına da bu sözü söylüyor. Annesinden “Başkasının annesi olacağım” cümlesini duyan annelerin %43’ü çocuklarına bu sözü söylüyor. Yine çocukluk döneminde ”Sence baban mı haklı ben mi?” lafını duyan annelerin %41’i kendi çocuklarına da bu soruyu yöneltiyor.

Dijitalleşme çocuk-ebeveyn ilişkisini etkiliyor

Araştırmaya katılan ebeveynlerin yaklaşık 3’te biri çocukları televizyon, tablet veya bilgisayarla oynarken kendi işlerini hallettiklerini belirtiyor. Ayrıca sosyal medya kullanımı da başka bir tartışmayı ortaya çıkarıyor. Her 3 ebeveynden biri çocuklarının fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaştığını söylüyor. Üstelik paylaşım yapanların %36’sı sosyal medya hesaplarındaki takipçileri arasında tanımadığı / az tanıdığı kişilerin bulunduğunu belirtiyor. Sosyal medyadan çocuğunun fotoğraflarını paylaşanların yalnızca %11’i ilerde çocuklarının bundan rahatsız olabileceğini düşünüyor.