Mutlu ve başarılı çocuklar için beyaz ayak izleri bırakmalı

Çok sevdiğim, daha önce birkaç defa röportaj yaptığım devlet sanatçımız piyanist Gülsin Onay’ın dedesi, matematikçi ordinaryüs Prof. Kerim Erim, Einstein ile görüşmesini anlattığı bir makalesinde, “Konuşma genel konular etrafında dönerken aile konusuna da değinildi. İnsanlığa hizmetin en önemli yollarından birinin çocuk yetiştirmek olduğunu, çocuklar olmazsa insanlığın olamayacağını söyledi.” diye yazmıştır.

Geçtiğimiz yüzyılın en zeki insanlarından biri kabul edilen Einstein da çocuk yetiştirmenin önemini vurgulamış. Peki günümüzde buna ne kadar özen gösteriyoruz? Eğitim hayatımız, işimiz, sosyal hayatımız derken en basitinden en karmaşığına ömrümüz boyunca pek çok şey üretiriz. Ortaya konulanlar büyük küçük, basit karmaşık gözetilmeksizin değerlidir yeter ki doğru yönde üretim yapalım. Tüm bunların içerisinde eğer bir de çocuk sahibiysek daha da dikkatli olmamız ve fazlaca emek harcamamız gereken bir canlı vardır ellerimizin arasında.

Her ne kadar çocuk denildiğinde aklımıza ilk gelen sağlığı, beslenmesi, uykusu, okulu olsa da hayatın sadece bunlardan ibaret olmadığını biliyoruz. Tüm diğer unsurlar kadar çocuğun iyi bir birey olarak topluma kazandırılması da önemli. Zira çocuk, yetişkin olduğunda, hayatının büyük bölümünü karakteri, eğitimi ve birey olarak sahip olduğu değerlerle birlikte geçiriyor. Dolayısıyla çocuğumuz bildikleri, gördükleri yönünde var olacak ve bunlarla doğru orantılı bir yaşama sahip olacaktır.

Onlara ne mi öğretmeliyiz? Bu sizin hayata bakışınıza göre değişir. Hiçbirimiz bilmediğimiz bir şeyi çocuğumuza aktaramayız. Bu sebeple de çocuklar kadar ebeveynler de meraklı olmak, gezmek, okumak, araştırmak zorunda. Ne kadar fazla bilirsek o kadar çok çocuğumuzla konuşacak konumuz, paylaşacak fikrimiz olur. Çocuklar pek çok şeyi yetişkinleri izleyerek öğrendiklerinden, arkamızda iyilik dolu beyaz ayak izleri bırakarak karanlık zamanlarda bile onlara yol gösterici olabiliriz. Yeter ki bunları bilimin ışığında ve sevgiyle yapalım.