Ana SayfaPsikolojiÇocuk PsikolojisiDeprem sonrası çocukların ruh sağlığını korumak için neler yapılabilir?

Deprem sonrası çocukların ruh sağlığını korumak için neler yapılabilir?

-

Kahramanmaraş ve çevresinde yaşanan 10 ili kapsayan deprem birçok çocuğu psikolojik hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkiledi. Ancak bu gibi afetler, yalnızca kişisel kayıp yaşayan bireyler için değil, aynı zamanda toplumun geneli için de stresli olaylardır (Khankeh ve diğerleri, 2011; Norris ve diğerleri, 1999).

Artçı sarsıntı tehdidinin hâlâ devam ettiği bir dönemde, çocukların ruh sağlığını korumak için adımlar atmak önemlidir. İşte ebeveynler, veliler ve bakıcılar için, çocukların doğal afet travmasıyla başa çıkmalarına nasıl yardımcı olacaklarına dair bazı ipuçları. Elbette tüm bunlardan önce deprem bölgesinde olmayan çocukların da haberleri, uygun olmayan trajik görüntüleri seyretmesini önlemek gerekmektedir.

Deprem sonrası çocukların ruh sağlığını korumak için bazı ipuçları:

Duygularını doğrulayın: Çocukların duygularını ifade etmelerine ve duygularını doğrulamalarına izin verin. Bir depremden sonra korkmuş, kızgın, üzgün veya kafası karışmış hissetmenin sorun olmadığını bilmelerini sağlayın. Duygularını kabul edin ve endişelerini dinleyin.

Onlara güven verin: Çocuklara bir emniyet ve güvenlik duygusu verin. Güvende olduklarını ve sevildiklerini ve onları desteklemek için orada olacağınızı bilmelerini sağlayın.

Rutini koruyun: Mümkün olduğunca bir rutini koruyun. Bu, yaşamlarında bir normallik ve istikrar duygusu yaratmaya yardımcı olacaktır.

Onlarla konuşun: Çocuklarla açık ve dürüst iletişimi teşvik edin. Sorularını yanıtlayın ve endişelerini net ve yaşa uygun bir şekilde dile getirin.

Rahatlık sunun: Çocuklara sarılmak ve el ele tutuşmak gibi fiziksel rahatlık sunun. Bu kaygı ve stresi hafifletmeye yardımcı olabilir.

Etkinliklere katılın: Çocukları oyun oynamak, çizim yapmak veya okumak gibi keyif aldıkları etkinliklere katılmaya teşvik edin. Bu, onları endişelerinden uzaklaştırmaya ve olumlu duyguları teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Profesyonel yardım alın: Bir depremden sonra bir çocuk ruh sağlığıyla mücadele ediyorsa, bir ruh sağlığı uzmanından yardım almayı düşünün. Bir psikiyatri uzmanı çocukların travmadan kurtulmasına yardımcı olmak için destek ve rehberlik sağlayabilir.

Sonuç olarak, deprem sonrası çocukların ruh sağlığına dikkat etmek önemlidir. Duygularını onaylayarak, güvence sunarak, rutini sürdürerek, onlarla konuşarak, rahatlık sunarak, etkinliklere katılarak ve profesyonel yardım arayarak, çocukların bu yıkıcı olayın ardından iyileşmelerine ve ilerlemelerine yardımcı olabiliriz. Daha fazla bilgi için aşağıdaki Türkiye Psikiyatri Derneği’nin halka yönelik bilgilendirme metnini okuyabilirsiniz.

TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ
RUHSAL TRAVMA VE AFET PSİKİYATRİSİ ÇALIŞMA BİRİMİ HALKA YÖNELİK BİLGİLENDİRME

DEPREM SONRASI ERKEN DÖNEMDE RUHSAL SAĞLIĞINIZI NASIL KORURSUNUZ?

DEPREMDEN SONRA RUHSAL AÇIDAN KENDİNİZİ NASIL HİSSEDİYORSUNUZ?

Depremin olumsuz etkilerini yaşadınız. Şimdi bir yandan yaşam normale dönmeye başlarken sizin de ruhsal açıdan bunlardan az ya da çok etkilenmeniz doğal. Bunları yalnızca siz değil deprem bölgesindeki herkes yaşadı. Herkes korktu. Sıradan bir korkudan çok bir dehşet duygusuydu yaşanılan. Çoğu insan sizin gibi çaresiz hissetti.

DEPREMİN ÜSTÜNDEN BİR HAFTADAN ÇOK ZAMAN GEÇMİŞ OLDUĞU HALDE HALA AŞAĞIDAKİ YAKINMALARINIZ OLABİLİR:

Aşırı korku, çaresizlik, dehşete düşme his- leri, şok, duygularınızı hissedememe, tepkisizlik ve ağlayamama

Deprem olayını sürekli tekrar yaşıyor gibi hissetme: Deprem anlarını tekrar tekrar hatırlayabilir, yaşananlarla ilgili rüyalar ya da gündüz düşleri görebilir, olay sanki yeniden oluyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Deprem olayını hatırlatan yerlerden ya da durumlardan kaçınmak: Olayın tamamını ya da bazı kısımlarını hatırlayamayabilir, depremin olduğu eve giremez, insanlardan uzaklaşır, olayla ilgili konuşmayı istemeyebilirsiniz.

Aşırı gerginlik belirtileri: Uykusuzluk, sinirlilik, çabuk öfkelenme, aşırı irkilme, çarpıntı, titreme, nefes almakta zorluk yaşayabilirsiniz.

Geleceğinizin kalmadığı duygusuna kapılabilirsiniz.

Yakınlarınızın ölmesi ile ilgili olarak kendinizi suçlu hissedebilirsiniz.

DEPREMDEN HEMEN SONRA ŞUNLARI YAŞAMIŞ OLABİLİRSİNİZ:

Aşırı korku, ne yaptığınızı ya da nerede olduğunuzu bilememe, kafa karışıklığı, düşünmeden otomatikleşmiş şekilde hareket etme, duygularınızı hissede- meme, tepki verememe.

YAKINLARINIZI YİTİRDİĞİNİZİ GÖRDÜĞÜNÜZDE YA DA ÖĞRENDİĞİNİZDE ŞUNLARI YAŞAMIŞ OLABİLİRSİNİZ:

Ani ve şiddetli tepkiler ya da hiç tepki göstermeden donakalma, ağlayamama, üzüntünüzü ifade edememe. Yakınlarınızın öldüğünü kabul edememe, inkar etme, her an dönecekmiş gibi hissetme.

Öfke, isyan ve başkalarını suçlama.

Yaşadıklarınız karşısında kendinizi çaresiz, hiçbir şey yapamayacak durumda hissedebilirsiniz. deprem yaşamış kişilerde ilk haftalarda tüm bu belirtilerin görülmesi doğaldır.

Ancak bu yakınmalar bir iki hafta içinde azalmıyorsa, yaşamınızı güçleştiriyorsa, baş etmede zorlanıyorsanız bölgedeki size yardımcı olmaya hazır ruh sağlığı uzmanlarına ya da ruh sağlığı uzmanı bulunan sağlık merkezlerine başvurmalısınız.

KENDİNİZİ DAHA İYİ HİSSETMEK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?

1. Kaygı ve buna bağlı sık soluma, çarpıntı, nefes almakta güçlük gibi belirtiler ortaya çıkabilir, bunlar kişinin kendisini tehlike altında hissettiğinde meydana gelen olağan belirtilerdir. Kaygı insanı çıldırtmaz ancak çıldıracakmış, ölecekmiş gibi hissettirir. Yaşadığınız olaylardan dolayı kendinizi tehlike altında hissettiğinizde bedeninizde de çarpıntı, nefes darlığı, bulantı, titreme, göğsünüzde baskı hissi gibi belirtilerin ortaya çıkması doğaldır. Kaygınız azaldığında bu belirtiler kendiliğinden ortadan kaybolacaktır.

2. Yaşadığınız olayı sizi dinleyebilecek bir yakınınızla konuşmaktan kaçınmayın. Arkadaşlar, aile, komşularla olan olumlu ve destekleyici ilişkilerinizi sürdürün. Sosyal destek kişilerin ruhsal travma sonrası etkilenmeleri üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Duygularınızı, üzüntünüzü bastırmaya çalışmayın. Bu olayla ilgili duygu ve düşüncelerinizi sizi dinleyebilecek olan çevrenizdekiler ile paylaşın.

3. Depremden sonra kapalı ortamlara girmek ya da kalabalık yerlerde bulunmak sizin için kaygı verici ise kaygı düzeyiniz azalana dek tanıdığınız insanlarla bunları gerçekleştirmeyi deneyebilirsiniz.

4. Özellikle çocukların depreme ait görsellere ve videolara maruz kalmasını azaltın. Yetişkinler bazen görüntüleri izlemek ihtiyacı duyabilirler ancak tekrar tekrar, gün boyunca yıkım görüntülerini izlemek ruhsal etkilenmenizi arttıracaktır.

5. İlk günlerde uykusuzluk, iştahsızlık, bir şey yapmak istememe, halsizlik, çaresizlik, umutsuzluk hisleri olağandır. Bu nedenle sakinleştirici/yatıştırıcı ilaç ya da alkol kullanmayın, uykunuz günler içinde düzelecektir.

6. Bedeninizin bakımına özen gösterin. Alkol ve sigara kullanımı gibi sağlığınızı olum- suz etkileyecek baş etme yöntemlerini kullanmayın. Sizi rahatlatan şeyler her neyse (yürümek, arkadaşlarınızla dertleşmek, ibadet, doğada bulunmak vs. ) onları yapmaya çalışın. Çok yoğun endişe hissediyorsanız nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri iyi gelebilir.

7. Afet ve travmalardan sonra insanlar bir suçlu arama eğiliminde olabilirler. Söylen- tiler, tek bir kişi ya da grup sebebiyle bu kişileri günah keçisi haline getirecek haberler ve dedikodulara karşı dikkatli olun. Bu tür basit dedikodulardan doğaüstü açıklamalara kadar geniş bir yelpazede olan bu söylentiler toplumsal bölünmelere neden olabilmektedir.

DEPREM SONRASINDA ÇOCUKLARINIZ NELER YAŞAYABİLİR?

  • Aşırı korku, çaresizlik hissedebilir.
  • Çevresinde olup bitenleri algılayamayabilir.
  • Konuşmama ya da duygusal tepkilerinde azalma, donukluk, dalgınlık gözlenebilir. Bunun tam tersine olaya ilgisiz davranma, oyun oynama, şarkı söyleme gibi davranışlar görülebilir. Çocuklar için her iki tür tepki de olası ve doğaldır.
  • Deprem sırasında ve sonrasında olanları hatırlamayabilir.
  • Deprem anını sanki yeniden yaşıyor gibi olabilir (korkma, bağırma, titreme, çarpıntı). Yalnız kalmaktan, kapalı yerlerden ve karanlıktan korkabilir.
  • Uykusuzluk, korkulu rüyalar görme, ani seslerden irkilme olabilir.
  • Yaşından küçük bir çocukmuş gibi davranabilir (anne babadan ayrılamama, altını ıslatma, ısrarcılık ve inatçılık).
  • Bulantı, karın ve baş ağrısı, sık tuvalete gitme, iştahsızlık görülebilir.

ÇOCUĞUNUZA YARDIMCI OLMAK İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?

Çocuklarınızın en temel ihtiyacı kendilerinin ve sizin güvende olduğunu hissetmektir. Çocuklarınızı yanınızdan uzaklaştırmayın, beslenme, barınma, ilgi gereksinimlerini doğrudan siz karşılayın.

Çocuklarınıza yardımcı olabilmenizin ilk koşulu sizin, elinizden geldiği kadar sakin, güven verici, tutarlı bir tutum içinde olmanızdır.

Çocuklarınızın sizin yakınlığınıza her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayın (bedensel yakınlığı, elini tutmayı, sarılmayı ihmal etmeyin).
Öte yandan bu yakınlığınızı aşırı bir koruyuculuğa dönüştürmeden sürdürmelisiniz. Çocuklarınıza yaşlarına uygun ve yapabilecekleri işler, sorumluluklar vermenizin onların yararına olduğunu akılda tutun.

Deprem sırasında ve sonrasında duyduklarını, gördüklerini ve yaşadıklarını anlatması yönünde ona destek verin, anlatmaya yüreklendirin. Kaygılarını dinleyin ve yargılamadan, empatik bir şekilde cevaplayın. Anlatmak istemezse zorlamayın. Ne zaman anlatmak isterse o zaman dinleyebileceğinizi söyleyin.

Okul öncesi ve erken okul çocuklarında kötü bir olay sonrasında kendilerinin sebep olduğuna dair düşünceler olabilir, kesin olarak onların suçu olmadığını söyleyin.
Korku, kızgınlık gibi duygularını ifade etmelerine izin verin hatta yüreklendirin, ağlamalarını önle- meyin, tekrarlayan sorularına yanıt verin.

Yaşadıklarının son derece doğal olduğunu, bir hastalık olmadığını anlatın.
Çocuklarınızı rahatlatmak için “Geçti” ya da “Bir şey olmaz” demek yerine olası depremlerde yapması gerekenler konusunda bilgi verin.

Çocuklarınızın yanında depremle ilgili konuları konuşmaktan kaçınmayın.
Çocuklarınızın yanında ya da çocuklarınızla dehşet verici olaylara ilişkin detayları konuşmayın. Olumlu bir çocuk-ebeveyn etkileşimi gerçekleştiğinde buna dikkat çekin ve diğer ebeveynleri de kendi çocuklarıyla benzer şekilde etkileşim kurmaları yönünde teşvik edin.

Çocuklarda bir krizin ardından gözlemlenen değişimleri anlama konusunda hassas olmak gerekir: Başka kimselerden korkma ve uzak durma ya da diğer çocuklarla daha fazla kavga etme gibi davranışların gerginlik nedeniyle yaşanan yaygın tepkiler olduğunu bilin.
Eğer kendinizin aşırı derecede ruhsal belirtileriniz varsa ya da çevrenizde bu nedenle çocukları ile ilgilenemeyen birisi olduğunu düşünüyorsanız hemen bir ruh sağlığı uzmanına başvurun.

Çok fazla etkilenen, davranış değişiklikleri azalmayıp süren ya da gittikçe artan çocuklarınızı en yakın Ruh Sağlığı uzmanına mümkünse Çocuk Ruh Sağlığı uzmanına götürün.

https://twitter.com/PsikiyatriDer/status/1624387647371108352

Katkıda Bulunanlar

Murad Atmaca, Sema Baykara, Sevda Korkmaz deprem bölgesinde bulunan Elazığ Fırat Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda çalışmaktadır ve düzenlenmeye katkıda bulunmuşlardır.
Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi çalışma birimi üyeleri Ayşe Devrim Başterzi, F. Gizem İskender, İ. Fuat Akgül, İlker Küçükparlak, Mustafa Sercan, Münevver Hacıoğlu Yıldırım ve Şahika Yüksel tarafından son haline getirilmiştir.

KAYNAKLAR

1) Coping with Stress Following a Mass Shooting, Center for the Study of Traumatic Stress
2) Afet Sonrası Erken Dönemde Halka Duyuru, Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi
3) Ruhsal Travma: Halka Yönelik Bilgilendirme Broşürü, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Travma ve Travma Terapileri Grubu 4) IASC Acil Durumlarda Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Kılavuzu
5) Travma sonrası erken dönemde etkin tedaviler: Psikoterapi ve psikofarmakoloji Neşe Direk, Şahika Yüksel Psikiyatride Güncel 6) Kitlesel travmalar sonrası akut dönemde ilk ruhsal değerlendirme ve müdahale Ayşe Devrim Başterzi Psikiyatride Güncel
7) Kitlesel şiddet olayları sonrası örgütlenme ve psikolojik ilk yardım Zerrin Oğlağu Psikiyatride Güncel
8) Kitlesel Travmada Etkilenmiş grupların sosyal, psikolojik analizi ve psikososyal müdahaleler Ejder Akgün Yıldırım.